Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları
Günümüzün Görünmez Yükü
Psikoterapist Canan Sinanoğlu – Ankara
Hayat, zaman zaman hepimize zorlayıcı sorumluluklar, belirsizlikler ve duygusal yükler sunar. Ancak bu durum bazı bireylerde zamanla içinden çıkılamaz bir kaygı haline dönüşebilir. Eğer sürekli bir endişe hali içindeyseniz, kalbiniz sık sık çarpıyor, göğsünüz daralıyor ve aklınız “ya bir şey olursa” sorularıyla meşgulse, Anksiyete Bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.
Ben, Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak, Ankara’daki danışanlarımla yıllardır kaygı bozukluğu konusunda çalışıyor, görünmeyen bu yükü birlikte hafifletiyoruz.
Genel Anksiyete Bozukluğu (GAB)
Genel Anksiyete Bozukluğu, en yaygın kaygı türlerinden biri olup kişinin gündelik hayatını sessizce ama sürekli biçimde zorlaştıran bir durumdur. Danışanlarım sık sık “Her şey yolunda gibi görünse de içimde bir huzursuzluk var. Sürekli kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum.” cümleleriyle bu sorunu tarif eder. Bu tür kaygı, herhangi bir tehdit veya neden olmadan ortaya çıkar ve kişi genellikle bunun mantıksız olduğunu bilse de kontrol edemez. Sabah uyanır uyanmaz başlayan bir endişe hali, gün boyunca zihni meşgul eder; iş yerinde, trafikte, alışverişte ya da yalnızca evde otururken bile kişi kendini diken üstünde hisseder. Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak Ankara’daki danışanlarımla yaptığım çalışmalarda, bu tür kaygının kökeninde genellikle çocuklukta öğrenilmiş güvenlik ihtiyacı, belirsizlikle baş edememe ve kontrol ihtiyacı gibi duygulara rastlıyorum. Bilişsel Davranışçı Terapi ile bu düşünce kalıplarını yeniden yapılandırmak, bireyin yaşam kalitesini ciddi anlamda artırabiliyor.
Panik Bozukluk
Panik bozukluk, beklenmedik anlarda yoğun korku ataklarıyla kendini gösteren ve kişinin yaşam alanını hızla daraltan bir kaygı türüdür. “Kalbim sanki göğsümden fırlayacak gibi atıyor”, “Boğuluyorum”, “Şimdi bayılacağım ya da öleceğim” gibi cümleler panik atak geçiren bireylerin en sık dile getirdikleri ifadelerdir. Bu ataklar genellikle birkaç dakika içinde zirveye çıkar ve ardından düşüşe geçer, fakat kişi için zaman adeta durur. Fiziksel belirtiler; terleme, titreme, nefes darlığı, mide bulantısı, baş dönmesi, göğüs sıkışması şeklinde görülebilir. Ankara’da birçok danışan, ilk atak sonrası acil servislere başvurduklarını, kalp krizi geçirdiklerini sandıklarını ifade eder. Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak yürüttüğüm çalışmalarda, panik bozukluğun aslında ölümcül değil ama yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bir durum olduğunu danışanlara anlatıyor, bu döngüyü kırmak için hem psikoeğitim hem de güvenli terapi tekniklerini kullanıyorum.
Sosyal Anksiyete Bozukluğu
Sosyal Anksiyete Bozukluğu, kişinin başkalarının gözünde olma ya da yargılanma korkusuyla sosyal ortamlardan kaçınmasıyla karakterizedir. Toplum önünde konuşmak, bir toplantıya katılmak, yeni insanlarla tanışmak ya da bir kafede yalnızca garsona sipariş vermek bile bu kişiler için oldukça kaygı verici olabilir. Danışanlarım çoğu zaman “Acaba yanlış bir şey söyler miyim?”, “Ya insanlar bana gülerse?”, “Kızardım mı, terledim mi?” gibi düşüncelerle sosyal ortamlardan uzak durur. Bu durum zamanla kişinin akademik, mesleki ve özel yaşamında yalnızlaşmasına, içe kapanmasına neden olabilir. Ankara’da yürüttüğüm bireysel danışmanlık süreçlerinde, Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak bu kaygının kökeninde çocuklukta yaşanan küçük düşürülme, aşırı eleştirilme ya da utandırılma gibi deneyimlerin sıkça yer aldığını gözlemliyorum. Terapide amaç, kişinin sosyal durumlarda rahatlamasını sağlamak, kendini kabul etmesini ve ifade edebilmesini mümkün kılmaktır.
Fobiler
Fobiler, belirli bir nesne, durum ya da canlıya karşı duyulan aşırı, mantık dışı ama yoğun korkularla kendini gösteren anksiyete türleridir. Uçak, yükseklik, asansör, örümcek, iğne, kalabalık alanlar gibi tetikleyicilerden biriyle karşılaşmak bile kişinin ciddi bir panik yaşamasına neden olabilir. Bu korku, kişinin yaşamını organize etme biçimini etkileyebilir: Uçak fobisi olan biri seyahat etmekten, hayvan fobisi olan biri sokakta yürümekten kaçınabilir. Ankara’da danışanlarım arasında özellikle tıbbi fobiler (kan alma, iğne, hastane gibi) oldukça yaygındır. Bu tür fobiler çoğunlukla erken yaşta yaşanmış olumsuz bir deneyim ya da model alma yoluyla gelişir. Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak uyguladığım maruz bırakma terapisi, sistematik duyarsızlaştırma ve EMDR teknikleri, fobik tepkileri azaltmada oldukça etkili sonuçlar vermektedir.
Sağlık Anksiyetesi (Hipokondri)
Sağlık anksiyetesi, bireyin bedensel duyumlarını sürekli hastalık belirtisi olarak yorumlamasıyla karakterizedir. “Bu baş ağrısı kesin beyin tümörü”, “Kalbim hızlandı, kalp krizi geçiriyorum” gibi düşüncelerle kişi sık sık hastanelere gider, tahliller yaptırır ve doktorların ‘hiçbir sorun yok’ açıklamasına rağmen içi rahatlamaz. Bu kişilerde sıklıkla Google’dan semptom taraması yapma, hastalık videoları izleme ya da çevresinden sürekli güvence alma gibi davranışlar gözlenir. Bu tür davranışlar anlık rahatlama sağlasa da uzun vadede kaygıyı artırır. Ankara’daki danışanlarımın büyük çoğunluğu bu döngü içinde kaybolduklarını ve gündelik yaşamlarının bu endişeye göre şekillendiğini ifade ediyor. Ankara’da hizmet veren bir psikoterapist olarak olarak bu danışanlarla yaptığım terapilerde beden farkındalığını düzenlemek, olumsuz düşünce kalıplarını dönüştürmek ve sağlıklı baş etme yöntemlerini geliştirmek üzerine yoğunlaşıyoruz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.

